ARTalanSanat YazılarıTüm Haberler

Haftanın Fotoğrafı Üzerine

Dergimizin bu sayısında, Derneğimiz facebook grubu üzerinden 52 hafta gerçekleştirilen “Haftanın Fotoğrafı” etkinliğinde seçilen fotoğraflar arasından, seçici Miktad Besni tarafından seçilen fotoğraf ve bu fotoğraf üzerine yazısını bulabilirsiniz. İyi okumalar.

Merhaba Mikdat.

Ne o, almış başını gidiyorsun, ardından gelene aldırmadan!

Görüyorum ki; önünde yürüdüğün bir Anadolu Kadını, üstelik senden daha yaşlı, belki de annen. Değilse bile sen bastona muhtaç değilsin, maşallah ondan daha sağlıklısın.

Sen ne yapıyorsun? Ellerin cebinde, umursamaz bir vaziyette sisle kaplanmış dağların zirvelerinde, puslu zihnindekilere odaklanarak onun önünde yürümektesin.

Niçin yanında değilsin, o poşet neden senin elinde değil?

Bir derdin olabilir, belki de kızgınlığın. Çözemediğin önemli bir sorunun da bulunabilir.

Belki de “bizim buralarda adet böyledir kardeşim, erkek önden yürür kadın ardından gelir” dedikten sonra hemen ardından “Sen işine bak, bizim yaşantımıza burnunu sokma” da diyebilirsin.

Böylesi bir yaşam tarzı yüzyıllardır süregelen bir alışkanlık, gelenek ve hatta kültür de olabilir.

Fotoğraf: Yasemin Doğan

Ama sen geçmişte yaşama Mikdat, günün gelişen kültürüne yoğunlaş.

Geçmişte doğru olduğuna inandığımız birçok şeyin büyük bir yanılgı olduğunu çok geç anladığımız olmadı mı, doğru söyleyenleri cezalandırmadık mı?

Unutma! Teleskop ile uzayı gözlemleyen Galileo’nun dünyanın küresel olduğu bulgularına, çıplak gözle yıldızları gözleyen bizler karşı çıkmadık mı? Daha dün, 1632 yılında, 67 yaşındayken onu engizisyonda yargılayıp, son 10 yılını ev hapsiyle geçirmeye mahkûm etmedik mi?

Sen Mikdat, sen!

Sana söylenenleri dinle, anlamaya çalış ama hemen kabul etme, sorgula!

Eğer gerçekçi ve yararlı bir şeyler söyleniyorsa dinlemeye devam et. Masal anlatılıyorsa zamanını boşuna harcama. Anlatıcı heyecan ve merak uyandırıp, zevkle dinlettirebilir kendisini, seni ikna da edebilir… Boş ver, kanma. Tartışmaya da kalkma, anlatamazsın. Ayrıl oradan, çek git! Zihnini puslu dağlar gibi bulutlarla doldurma, berrak ol. Sohbetin de, yazılanların da olumlu olanıyla doldur.

Kalbini; savaş, kin, intikam ateşiyle yoğurma. Geçmişteki yaşananlar geçmişte kalmalı, derdin olmamalı. Ölmüş eşeği sürüklemeye çalışma, taşıyamazsın, berbat bir hayatın olur. Eşek öldüğü zamanda kalmalı. Her yaşadığın gün yeni bir gündür, tadını çıkar. Her aldığın nefesin, sana bedava verilmiş çok büyük bir ödül olduğunun farkına var, bana inanmıyorsan nefes alamayanlara sor.

Ve insana, ülkene, doğaya, evrene, yaratana saygı duy, sevgi hisset. Korkuyla doldurma içini…

Unutma! Değer verdiğin kadar, değerlisin! Ve sevdiğin kadar, sevilirsin! Selam, yüreği sevgi dolu olanlara gitsin…

Yazar: Miktad BESNİ

Veteriner hekim olarak kamuda çalıştı. Son görev yeri olan Susurluk’ta yaşamaktadır. Sayısal teknoloji ve interneti fırsat bilerek fotoğrafla ilgilenmeye başladı. Sadece çekip paylaşmak ve izleyerek fotoğrafın öğrenilemeyeceğini anlayınca, ciddi yayınlardan kaynak oluşturdu. Verdiği fotoğraf kursları sayesinde fotoğrafın inceliklerini öğrendi. Çeşitli ortamlarda iyi fotoğrafları yorumlayarak bilincin gelişmesine, iyi fotoğrafın ve fotoğrafçının ön plana çıkmasına destek olmaya çalışmaktadır. Susurluk Fotoğraf ve Sanat Akademisi Derneğinin Başkanlığını yürütmektedir. Fotono21 ve ASFOD onur üyesi olarak taltif edilmiştir. Fotoğrafın bir hobi aracı olarak görülmesini, sanatsal açıdan tuzak olarak görmektedir. Fotoğrafçıyım diyenlerin, yaratıcı yenilikler içerisinde olması gerektiğine inanmaktadır. Fotoğrafın Aksakallarının rehberlik yapması ve ufuk açıcı yeni çalışmalar içerisinde olması gerektiği düşüncesiyle, gerek şiir ve gerekse yorum olarak bir başyapıt olan Mihriban Türküsünü, ülkenin çeşitli yerlerinden 18 arkadaşıyla birlikte fotoğrafik olarak anlatan çevrimiçi Düşünme Biçimleri atölyesini, Fotono21 bünyesinde gerçekleştirmiştir. Bazı yurtiçi fotoğraf yarışmalarına jüri üyesi olarak davet edilmiştir. Bunlar içinde ülkemizin savunma destanı olan Çanakkale Savaşları Tarihi Alan 1. Fotoğraf Maratonuna yapılan çağrıyı fotoğraftan aldığı en büyük ödül olarak görmektedir.